Ey gülleri derlemeyi unutan ellerim
Eylülleri mi alayım koynuma şimdi
Uzaklara açılıyor
Hasretin kara yelkenli gemileri…
Sesimi akıtırken içimin dehlizlerine
Kapılar kapanır
Kanatır duvarlarımı
Ayak sesimden ürker
Ağıtsız yiter
Amansız tüter
Bulutun ak ipliği
Ağmaz duvarlarıma .
Sabaha mı çıktık
Aktık mı nehirleri
Kül tutup avuçlarımızda
Yandık mı ateşleri
Yağmurlara değmeden ayaklarımız
Geçtik mi
Rüzgarsız değirmenleri
Kanayarak akıyorum yarına
Gökyüzünden alnıma
Düşerken bir bir
Ömrümün yorgun kuşları.